Bazı kişiler, standart metal diş tellerinin ağızda çok belirgin bir görüntü yaratması nedeniyle ortodontik tedaviye başlamak konusunda kararsız kalabilir. Ancak günümüzde metal teller haricinde neredeyse hiç görünmeyen şeffaf plaklarla da diş düzeltme tedavisi yapılabilir. Telsiz ortodonti olarak da bilinen bu şeffaf plak tedavisi Eskişehir’de Dr. Dt. Akın Pişiren Ortodonti Kliniği’nde Invisalign firması aracılığıyla hastalara sunulur.
Telsiz Ortodonti Tedavisi Nedir?
Kişilerin dişlerindeki düzensizlikler günlük yaşamlarını olumsuz anlamda etkiler. Özellikle çapraşık ve yanlış hizalanmış olan dişler, kötü bir görünüm yaratmakla beraber kişide utanmaya ve özgüven kaybına yol açabilir. Pek çok insanın gülmekten kaçınmasının, gülerken ya da konuşurken ağzını kapatmasının sebebi de düzgün dişlere sahip olmamasıdır. Oysa diş çapraşıklıkları, diş teli kullanılmadan da şeffaf hizalayıcılarla yani şeffaf plaklarla düzeltilebilir.
Telsiz ortodonti tedavisinde kullanılan şeffaf plaklar hasta tarafından takılıp çıkarılabilir. Invisalign markası tarafından sunulan bu sistemde kullanılacak olan plaklar kişiye özel olarak üretilir ve iki haftada bir değiştirilerek dişlerin istenilen yönde hareketi sağlanır. Böylece daha güzel bir gülüş için dişler düzgün sıralanır. Halk arasında şeffaf diş teli olarak da bilinen bu sistemde ağızda tel veya metal braket yer almaz. Şeffaf plaklarla ortodontik tedavi öncesinde ortodontist, hastanın çene ve dişlerini analizlerle değerlendirir, uygun bir tedavi planı oluşturur ve tedaviye başlar.
Telsiz Diş Düzeltme Nasıl Yapılır?
Şeffaf plaklarla ortodonti tedavisi öncesinde ilk olarak ağız içerisinden ölçü alınır. Ardından plakların üretimi için alınan ölçüler, yurt dışındaki genel merkeze gönderilir. Yaklaşık bir ay sonra tedavinin başından sonuna kadar gerekli olan tüm plaklar toplu olarak hekime ulaştırılır. Sonrasında hekim plakların kullanım periyotları ile alakalı bir planlama oluşturur.
Şeffaf Plak Günde Kaç Saat Takılmalı?
Hekim, periyodik aralıklarla hastaya belirli sayıda plağı takması için teslim eder. Plakların günde ortalama 21 saat boyunca takılması gerekir. Aksi takdirde şeffaf plak tam etki olmaz ve tedavi istenilen sonuca ulaşmaz. Plakların düzenli takılması halinde yaklaşık 10 günde bir yeni plağa geçilir. Ancak hastaların, plakları takıp çıkarırken dikkatli olmaları ve kalıcı bir hasara yol açmamaları önerilir.
Şeffaf Plak Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Şeffaf plaklarla gerçekleştirilen ortodontik tedavilerin süresi gelişen teknolojiler sayesinde standart metal tel tedavisi süresine yaklaşmış durumdadır. Ancak tedavinin süresi hastadan hastaya değişebileceği için planlama, hekimin hastayı muayene etmesinin ardından oluşturulabilir. Hastanın diş ve çene sorununun şiddetine göre tedavi süresi birkaç ay ile iki buçuk yıl arasında değişiklik göstermektedir. Günümüzde şeffaf plak üretimi gerçekleştiren çok sayıda firma olmasına rağmen Dr. Dt. Akın Pişiren Ortodonti Kliniği’nde kullanılan Invisalign markası, en eski ve en tecrübeli firmalıdır.
Şeffaf Plak Tedavisinin Avantajları
- Şeffaf plaklarla ortodontik tedavi dişlerin görünümünü iyileştirir.
- Şeffaf plaklarla ortodontik tedavilerde ağız hijyeninin sağlanması, tel tedavilerine oranla çok daha basit ve rahattır.
- Şeffaf plaklarla uygulanan Invisalign tedavisi, tedavinin sonucunda kişinin istediği gülümsemeye kavuşmasını sağlarken özgüvenini artırır ve sosyal yaşamına olumlu anlamda katkı sağlar.
- Metal braketlere göre şeffaf yapısı nedeniyle belirgin olarak görünmeyen şeffaf plaklar, estetik açıdan tedavi sürecinin çok daha kolay geçmesini sağlar.
- Tedavi sonucunda meydana gelen doğru diş ve çene yapısı rahat bir şekilde yemek yemeye ve konuşmaya da katkıda bulunur.
- Çapraşık ya da yanlış hizalanmış dişler, tedavi edilmediği sürece diş kaybı, diş çürüğü, çene problemleri ve diş eti hastalıkları gibi rahatsızlıklara da yol açacağı için tedavi ağız sağlığını da destekler.
- Tedavi sürecinde hastalar yemek yeme konusunda herhangi bir kısıtlama yaşamazlar. Şeffaf plaklar yemek yeme sırasında çıkarılabilir.
- Tedavide metal parçalar kullanılmadığı için ağız ve dudak içinde çok daha az hassasiyet meydana gelir ve yara oluşumu daha az olur.