Ortodontik tedavi gören hastalarda, ağız hijyenini sağlamak çok önemlidir. Ortodontik tedavilerde kullanılan braketler sebebiyle, diş yüzeyi üzerindeki plak birikimi, normal bir dişe nazaran çok daha fazla olmaktadır. Bu durumu engellemek amacıyla dişlerin tercihen her yemek sonrası veya sabah kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce fırçalanması büyük önem arz etmektedir. Fırçalama esnasında ortodontik diş fırçasının kullanılması, fırçalamanın daha etkin olmasını sağlayacaktır.
Ortodontik diş fırçasına ek olarak gece yatmadan önce, dişlerinizi fırçaladıktan sonra, ara yüz fırçası ile, normal fırçanın erişmekte zorlanacağı braket ve diş eti arasında kalan bölgenin temizliği daha rahat sağlanabilmektedir. Ara yüz fırçası kullanımında diş macunu gerekmemektedir. Bu iki fırça ile düzenli fırçalama yapıldığında ortodontik tedavi sonrası çürük ve çürüğe meyilli alanların oluşma ihtimali en aza indirilmektedir. Bu iki fırça ile ağız içi bölgenin mekanik temizliği sağlanmış olunur. Hekiminizin gerekli görmesi durumunda kimyasal bazlı hijyen ürünleri olan ağız diş sularını da (gargara) kullanabilirsiniz. Bu ürünleri tercih ederken mümkün olduğunca ürünlerin alkol içermemelerine dikkat edilmelidir. Yapılan araştırmalarda alkol içeren gargaraların, alkol içermeyenlere oranla Oğuz kuruluğu ve ağız kokusu oluşumuna yatkınlıkları kanıtlanmıştır.
Ortodontik tedavide olası bir hijyen aksaması sonrasında, tedavi bitimi ile birlikte dişlerde opak beyaz lekelenmeler gözlenmektedir. Bu alanlara beyaz nokta lezyonu (White spot lesion) ismi verilmektedir. Bu bölgeler ileri boyutta değilse birkaç aylık rutin kontrollerle takibi gerçekleştirilir. Günümüzde diş macunlarında bulunan flor elementi sayesinde, bu bölgelerde düzelmeler gözlemlenebilmektedir. İleri boyutta beyaz nokta lezyonları için ise diş renginde estetik dolguların yapılması gerekebilmektedir.
Ortodontik tedavi gören bireylerin ağız hijyenlerine dikkat etmeleri büyün önem arz etmektedir. Bu sayede olası diş eti enfeksiyonlarının ve olası diş çürümelerinin önüne geçilmiş olur. Başlangıç seviyesinde olan diş eti enfeksiyonları diş eti kanaması ve ağız kokusuna sebep olmaktadır. Daha ileri seviyelerde diş eti enfeksiyonları dişin etrafında kemik yıkımına sebep olur. Kemik yıkımı, ağız içerisinde diş etrafında diş eti çekilmesi olarak kendini gösterir. Kemik yıkımının artışı ile birlikte dişlerde mobilite adını verdiğimiz sallanma durumu oluşur. Daha da ilerleyen seviyelerde dişin kaybına kadar ilerleyebilen bir süreç gözlemlenebilir.
Diş teli ile yapılan tedavilerde ağız hijyenini korumanın kritik önemi, bir diğer ortodontik tedavi çeşidi olan şeffaf plaklar ile yapılan ortodontik tedavilerde diş teli tekniğinde olduğu kadar değildir. Çünkü yemek öncesi çıkarılan şeffaf plaklar yemek sonrasında dişleri rahatça fırçalama imkanı sunar. Diş telinde genellikle mevcut olan çıkıntılara takılan yemek artıklarına, şeffaf plaklar ile yapılan ortodontik tedavilerde gözlenmemektedir. Dişler braket tarzı ataşmanlar olmadığı için rahatlıkla temizlenmekte ve bu durum da şeffaf plaklar ile yapılan ortodontik tedavilerde çürük riskini minimalize etmektedir.
Ortodontik tedavilerde dişlerin tercihen flor içeren bir macun ile fırçalanması istenir. Böylelikle özellikle diş teli ile tedavi gören bireylerin dişlerinin tedavi boyu güçlü kalması sağlanır. Diş teli ile tedavi gören hastalar, genellikle tedavinin ilk bir kaç ayından sonra, dişlerinde renklenme oluştuğunu öne sürerek beyazlatıcı diş macunu kullanımına yönelirler. Bu çok tavsiye edilmeyen bir durumdur. Beyazlatıcı diş macunları, diş yüzeyinde minimal de olsa çizilmeler oluşturabilmekte, uzun dönemde dişlerin daha kolay renklenmesine sebep olabilmektedirler.
Yapılan araştırmalarda, ortodontik diş fırçası ve elektrikli (şarjlı) diş fırçaları arasında hijyenik açıdan istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Ortodontik tedavi başlangıcı öncesinde, şarjlı fırçalar özellikle tavsiye edilmese de, önceden bu fırçaya sahip olan hastalarda elektronik fırçaların kullanımı sorun yaratmamaktadır. Etkili bir şekilde, yeterli süre yapılan diş fırçalama, fırçanın cinsi fark etmeksizin ihtiyaç duyulan ağız hijyenini sağlayacaktır.
Hangi teknik ile tedavi gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin ortodontik tedavi sonrası hekimin yapacağı kapsamlı bir muayene ve alınacak panoramik radyografi ile ağız içerisinde var olan çürüklerin ve diş eti rahatsızlıklarının tespiti yapılabilir. Hasta bilgilendirilerek gerekli yönlendirmeler gerçekleştirilir.